ANTALYA KADIN MÜZESİ VE JALE İNAN 2015 YILIN KADINI ÖDÜLÜ

Eğer kadınlar iyi olursa, onlar mutlu olursa, onlar iyi eğitilirse bize iyi bir gelecek sağlayacaklar. Eğer bugünün kadınları yükselirse yarının toplum çok daha fazla yükselecek. Hayatımızı kadınlar örüyor: Biri doğuruyor, biri eş parça oluyor, biri sevgili, biri evlat her yanımızı sevgiyle sarıyorlar. Ve çocuklarımızın anneleri onlar geleceği kuruyorlar. Antalya Kadın Müzesi adına bakıp da bir cins için çalışıyoruz sanmayın: Hepimizin geleceği için kadınlara emek veriyoruz. Kendimize çalışıyoruz.

Antalya Kadın Müzesi ‘2015 Yılın Kadını’ ödülünü verdi. Neden mi ödülün adını Jale İnan koyduk? Bir kadın simge lazımdı ve ödülümüzün adını bir kadından alması gerekiyordu. Jale İnan çok hızlı akla gelen bir isimdi ve geldi. Doğal ve tarihsel değerlerin üstünde bir turizm kenti olarak yükselip metropol olan Antalya’ya,  Perge´yi, Side´yi armağan ederek geleceğin kurulmasını sağlayan Jale Hanım, Cumhuriyet’in aydınlık kadınlarını da fazlasıyla temsil etmekteydi. Birkaç temel gerekçe sıralarsak: Jale Hanım Antalya’nın toprağıyla yoğrulmuştur; En az Serikli, Manavgatlı, Aksulu bir çiftçi kadın kadar değmiştir toprağına taşına. Hatta en eski yerliden de öte, toprağın derinliklerinde binlerce yıllık geçmişi bizimle buluşturmuştur. Anadolu’nun bir yerinde doğmak her yerinde doğmaktır. Onun seçiliş nedeni zaten, Antalya’da doğmak değildir. Antalya’ya en çok emek veren kadınlardan olmaktır. Bugün Antalya turizminin güneş ve kumdan öte yarattığı asal çekici farkın kaynakları arkeolojik kazılardan gelmektedir. Jale İnan da Arif Müfit Bey’le birlikte yaklaşık 70 yıl önce bölgenin ilk kazılarını başlatıp yürüterek bu alanda bilim, turizm, koruma kapılarını açmıştır. Arkeolojik kazılar sayesinde toprak altından ortaya uygarlık çıkmış ve toprak üstünde yaşayanların da uygarlığını yükselmiştir. Jale İnan, Antalya’ya/Türkiye’ye Perge ve Side gibi iki kenti ve Antalya Müzesi ve Side Müzesi gibi de iki müzeyi kazandırmıştır. Bugün Antalya Müzesi zengin heykel koleksiyonu ile dünyaca ünlüdür ve bu heykeller de Jale İnan tarafından Perge’de bulunmuştur. Bir emekçi, bir ışıklı, bir aydın kadındır. Bu nedenle ödülümüzün adı da Jale İnan ödülüdür. Benzer emekler vermiş, Antalya kentine ve halkına katkı vermiş, toplumda, kendi gayretleriyle öne çıkmış ve ayakları üstünde dikilebilmiş kadınlarımıza her yıl bu ödül verilecektir.

‘2015 Antalya Yılın Kadını’ ödülüne bir de anmalık gerekiyordu. Pek çok denemeden sonra aklıma Anadolu’nun ikiz tanrıçaları geldi. Alacahöyük prens mezarlarında bulunan altın plaka şeklindeki dişi idollerin birini alıp kadına simge yaptık ki zaten gelmiş geçmiş en iyi ve en eski simgeydi. Daha ne olsun, kadın, tanrıçaydı. Işık Aslıhan çok başarılı tasarımıyla ve emeğiyle ikiz tanrıçalardan birini ödül heykelciğine dönüştürdü.

Ödül gecesinin süsü Jale İnan retrospektif sergisi oldu. Ebru Nalan Sülün’le birlikte küratörlüğünü gerçekleştirdiğimiz serginin sergi tasarımını Bekir Kirişcan üstlendi. Belge ve fotoğraflar yanında Antalya Müzesi’nde bulunan özel eşyalarını da sergide kullandık. Kimi resimde babası Aziz Ogan’la gezerken, kiminde Berlin’de Doktora yapan bir güzel genç kızken, kimi resimde Perge heykellerini onarırken veya Arif Müfit Mansel ya da Ekrem Akurgal gibi arkeolojinin kurucu devleriyle birlikteyken duvardan size bakacak.  Daktilosu, Leica fotoğraf makinesi, flütü, divit takımı ve daha nice belge ve eşyalarıyla size dokunacak: Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde 01-14 Şubat tarihlerinde açık kalacak olan sergide sadece Jale Hanım’ın hayatına değil, aslında Antalya arkeolojik çalışmalar tarihine, Perge ve Side’nin ortaya çıkarılıp var olma tarihlerine ve de Erken Cumhuriyet’in zor yıllarında bir “küçük dev bir kadın”ın aydınlık mücadelesine tanık olacaksınız.

Antalya Tanıtım Vakfı’nın sahibi olduğu Antalya Kadın Müzesi etkinliklerinde başından beri destek olan ve bize katılan Antalya Valisi Sayın Muammer Türker’e, Antalya Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın Menderes Türel’e, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne/Antalya Müze Müdürlüğü’ne, ICF Airports’a, sergi içeriğiyle ilgili belge-fotoğraf desteği veren Nezih Başgelen, Hüseyin İnan ve Prof. Neşe Atik’e, Kadın Müzesi Danışma Kurulu üyelerimize ve özellikle de ödül gecesi ve sergiyle ilgili doğrudan çalışarak büyük katkı veren Ebru, Bekir ve Işık hocalara şükran borçluyuz.  ATAV/Kadın Müzesi sorumluları Tuğçe ve Onur’a da teşekkürler. Tüm bu işleri kotaran, başarıyla organize eden asıl “patron” Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Şen’dir: kendisi Mohikanların sonuncusudur. yardımcısı da, Kadın Müzesi pioneer’larından sevgili arkadaşımız Yeliz Gül Ege’dir. Her daim, her işe gönülle koşturan bu ikiliye teşekkür etmek yetmez.  Nihayetinde bu çalışmalar hepimizin parçası olduğu toplumumuz içindir ve nihayetinde herkes eli ve yüreği yettiğince, gücü ve inancı kadar paydaş olmuştur. Bu emeklerle ve de Antalya Kadın Müzesi henüz doğmuşken, Marketing Türkiye “Marka Ödülü”nü almış ve Uluslararası Kadın Müzeleri üyesi olmuştur. Gelecek daha aydınlık olacaktır.

1 Şubat 2016’da gerçekleştirdiğimiz ödül gecesi ve Jale İnan sergi açılışındaki şahane katılım bugün parlak bir gece yaşamamıza yol açmışsa da, esasında gelecek umutlarımızı yükseltmiştir. Nihayetinde müzecilik temelde eğitim faaliyetidir ve toplumsal hasat için beklemek gerekir. Yatırımlar meyvesini yarın verecektir. Tıpkı davetiyemizdeki gibi:

Öne çıkacak,

örnek olacaklar.

Ezilen değil,

güç veren, güzellik katan olacaklar.

Onlar çoğaldığında her şey daha iyi olacak.

Prof. Dr. Nevzat Çevik: Müze Küratörü
Köşe Yazısı. Mygazete. 03 Şubat 2016

www.mygazete.com