ANTALYA’DA KADIN HAREKETİ
ANTALYA’DA KADIN HAREKETİ
Dilek Metin Sert
Ankara Üniversitesi, Kadın Çalışmaları Yüksek Lisans
Kent ve kadın arasındaki ilişkilerin çeşitli biçimler aldığı bilinen bir olgudur. Bu çerçevede kentin kadına sunduğu imkânlar ve/veya engeller yanı sıra kadının kentten etkilenimi ve ayrıca kadının kente kattıkları da inceleme konusu olarak karşımıza çıkar. Bu çalışma Antalya kenti özelinde kadın ve kent arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın çerçevesi kurumsal bir deneyim olarak örgütlü kadın derneklerinin incelenmesi ile sınırlandırılmıştır. Antalya’da örgütlü kadın dernekleri inceleme konusu yapılmış olmakla birlikte yapılan incelemenin genele ilişkin bazı çıkarsamalara da imkân vereceği düşünülmektedir.
Çalışma temel olarak iki bölüm halinde kurgulanmış; ilk bölümde Türkiye’de kadın hareketinin tarihsel gelişimi literatüre dayanarak incelenmiştir. Özellikle 1980 sonrasındaki gelişmelere ağırlık verilen bu bölümde gerekli görüldüğü ölçüde tarihsel dönem geriye çekilerek Osmanlı ve Erken Cumhuriyet dönemleri üzerinde de durulmuştur. İkinci bölümde ise Antalya özelinde kurulu kadın dernekleri ayrıntılı olarak incelenmiştir. İncelemede kadın derneği olmayan ancak kadınlara yönelik faaliyetler yürüten bazı dernekler de kapsama dahil edilmiştir. Ayrıca bu derneklerden bağımsız olarak Antalya’da bir dönem oldukça aktif çalışmalar yürütmüş olan Antalya Kadın Platformu deneyimi de özel olarak incelenmiştir.
Kadın derneklerine yönelik incelemede ilk olarak sayısal bir takım verilere ulaşmak amacıyla kaynak taraması yapılmış ve bu çerçevede başta Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı Sivil Toplum Kuruluşları Rehberi 2005 ve Antalya Kent Müzesi Sivil Toplum Kuruluşları Rehberi olmak üzere bazı kaynaklardan yararlanılmıştır. Tespite yönelik bu çalışma sonunda Antalya’da kadınlar üzerine çalışma yürüten 20 dernekle birlikte 5 girişim ve/veya temsilcilik tespit edilmiştir. Ardından bu örgütlerin yönetici veya yetkililerinin 22 tanesi ile görüşmeler yapılmıştır. Görüşmelerde temel olarak söz konusu örgütlerin deneyimlerinden hareketle kent ve kadın arasındaki ilişkiler anlaşılmaya çalışılmıştır. Ayrıca görüşmelerden bu örgütlerin iletişim bilgileri, kurumsal tarihleri ve üye sayıları gibi bilgileri içeren bir veri tabanı oluşturmak da amaçlanmıştır. Bu görüşmeler sonrası örgütlenmelere ait dokumanlar, fotograflar toplanmış ve bunlar Antalya Kent Müzesi’ne verilmiştir. Ayrıca Süheyla DOĞAN, Çanakkale’den Kadın Platformu zamanında yapılan eylemlerin ve çeşitli etkinliklerin görüntülerinin yer aldığı CD’leri göndermiştir. Bunların dışında Antalya’da 1980 sonrası kadın hareketi tarihine çeşitli aşamalarda tanıklık etmiş feminist aktivistlerden Perihan AKAY ve Nilgün EROĞLU ÜSTÜN ile sözlü tarih görüşmesi yapılmış, ardından yine bu sürecin önemli tanıklarından biri olan ve artık Antalya’da yaşamayan Süheyla DOĞAN ile internet üzerinden görüşülmüştür. Antalya kadın hareketine yeni açılımlar sağlayacağına inanılan Akdeniz Üniversitesi Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Merkezi’nin kurulmasında aktif bir şekilde yer alan Prof. Dr. Nurşen ADAK da görüşülen kişiler arasında yer almaktadır.
Yapılan incelemeler ve görüşmelerden sonra ele edilen sonuçlar ise çalışmanın sonuç bölümünde yer almaktadır.
Sonuç ve Değerlendirme
Türkiye konjonktüründe 80’li yıllar kadın hareketi açısından oldukça önemli bir yerde durmaktadır. Zira 12 Eylül Askeri Darbesi ile birlikte “yeni toplumsal hareketler” adı altında kadın hareketinde de bir ivme yaşandığını görmekteyiz. Ancak 90’lı yıllarda gerileyen toplumsal muhalefetin kadın hareketinde de yarılmalara yol açtığı söylenebilir. Bu çerçevede 90’lı yılların başında daha çok Ankara ve İstanbul’dan Antalya’ya yerleşen kadınların bir araya gelmesiyle Antalya’daki bağımsız kadın hareketinin toplumsal cinsiyet temelli bir bakış açısına sahip olduğu görülür. Bu nedenle Antalya’da toplumsal cinsiyet perspektifinden bakarak cinsiyet eşitsizliği ve şiddet üzerine çalışma yapan kadın hareketi 90’ların başından sonlarına kadar aktif olmuştur denebilir. Ancak son yıllarda aktif bir kadın hareketinden söz etmek belki çok doğru olmayacaktır. Zira neredeyse bütün çalışmalar projeler üzerinden yürüdüğünden projesi olmayan örgütlerin “atıl kaldığı” söylenebilir.
Antalya’da kadın derneklerine ve kadına yönelik çalışmalar yürüten derneklere baktığımızda dikkati çeken bir başka olgu laiklik vurgusunun yoğun olarak yapılması, kadını annelik üzerinden tanımlayan bir anlayışın hâkim olduğudur. Bunun bir sonucu olarak söz konusu derneklerin büyük ölçüde modern toplumdaki “başarılı kadının” yeniden üretimi sürecine katkıda bulundukları söylenebilir. Ayrıca bu derneklerde aktif olarak çalışan kadınların büyük bir kısmının feminizm kavramına mesafeli durması ve ısrarla feminizmle ve feministlerle bir ilgilerinin bulunmadığını vurgulaması erken cumhuriyet döneminin tayyörlü kadınlarını çağrıştırır niteliktedir. Bu çelişki, bir yandan CEDAW’ı (Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi) desteklerken, bir yandan da “toplumsal cinsiyet eşitsizliği” kavramını reddetme şeklinde kendini göstermektedir.
Derneklerin büyük bir kısmının çalışmalarını daha çok toplum merkezleri ile birlikte, kentin dezavantajlı bölgelerinde oturan kadınlara yönelik okuma-yazma, el becerisi kazandırma kursları düzenleme şeklinde yürütmeleri aynı zamanda kente göç yoluyla gelen kadınları ve çocuklarını aydınlanmacı modernist bir anlayışla kent yaşamına entegre etmeye yönelik amaca da hizmet eder görünmektedir.
Antalya’da 2008 yılında faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri baz alınarak hazırlanan bu çalışma; Antalya Kent Müzesi Projesi kapsamında yürütülen Antalya Kadın Hareketi başlıklı projeye dayanmaktadır.
İlgili çalışmanın tam metnine ulaşmak için TIKLAYINIZ.